14 Şubat 2009 Cumartesi

Ağlarım

Sarıdaştan aşağı,
İner iner ağlarım.
Buğdaylarda başağı,
Okşar okşar ağlarım.

Yılların öncesine,
Karanlık gecesine,
Sevginin hecesine,
Döner döner ağlarım.

Varsın deli desinler,
Keyfime değmesinler,
Varsınlar sevmesinler,
Seve seve ağlarım.

Sevda yelkeni açtım,
Kötülerden hep kaçtım,
İNCE deryaya ulaştım,
Dala dala ağlarım.

SESLENİŞ

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız,
sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler
takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez.
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren
birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik,
doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız,
arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi
verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep.

Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir
şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında,
yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin
acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük
yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven
gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar
erkekliklerinden.

Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...

Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin
elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin
ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş
kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı
gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık
sustu.

Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi
dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla
kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik
kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı
öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından
keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak
fırlattık attık önlerine. Sonra da, otuz iki yaşında
bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.

Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük.
Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük. Dogu’daki
topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul’daki,
Ankara’daki işçiler, sizin için öldük. Adana’da,
paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin
için öldük.

Vurulduk, asildik, öldürüldük ey halkim, unutma
bizi...

Bagimsizlik, Mustafa Kemal’den armağandı bize.
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli
emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek
istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik, sokak
ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.

Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,
unutma bizi...

Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi
savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil
dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş
Savaşı’nda emperyalizme karşi dalgalandirdigimiz
bayragimizi daha da dik tutabilmekti bütün çabamiz.
Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak
istemediler.

Vurulduk ey halkim, unutma bizi...

Henüz çocuklugumuzu bile yaşamamiştik. Bir kadin eline
degmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile
almamiştik daha. Bir gece sabaha karşi, pranga
vurulmuş ellerimiz ve ayaklarimizla çikarildik idam
sehpalarina. Herkes taniktir ki korkmadik. Içimiz
titremedi hiç. Mezar topragi gibi taptaze, mezar taşi
gibi dimdik boynumuzu uzattik yagli kementlere.

Asildik ey halkim, unutma bizi...

Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasinda
vuranlar, agabeyimiz, babamiz yaşlarindaydilar. Ya bu
düzenin kirli çarklarina ortak olmuşlardi ya da
susmuşlardi bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün
bile, karşisindakilere bagirmamiş insanlarin gözleri
önünde, öldürüldük. Hukuk adina, özgürlük adina,
demokrasi adina, Bati uygarligi adina, bizleri, bir
şafak vakti ipe çektiler.

Korkmadan öldük ey halkim, unutma bizi...

Bir gün mezarlarimizda güller açacak ey halkim, unutma bizi...

Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarinda yankilanacak ey
halkim, unutma bizi.

Özgürlüge adanmiş bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep
birlikteyiz ey halkim, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...

böyle bir sevmek

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.

sevgiden ötesi yalan

Ölüm değil beni korkutan! Boş bir yaşamın ardından varacağım “o” yer sıkıyor canımı. Nedir ki? Kırklı yıllar, ellili yıllar, billahi çok değil! Hele hele çizilen bu yolda bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan “çorbacı?” Ne bekler yaşam senden? İkiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı. İşte geride kalanlar sıkar biraz canımı...

Yedi yaşında başlarsın okula, sayma ondan öncesini. Sonra, yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene, berrak zamanını öğütmek için. Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketivermişsindir üçte birlik zamanı...

”Diploma yetmez!” diyor topal “şarapçı”, “iyi bir işbul hele bakalım! Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım...” İşte bir on yıl daha uçuveriyor ansızın. Yaş oluveriyor otuzbeş! Gerçekten yarısı mıdır yolun? Belki de yarısından da yakın. Geriye bakma sakın ey küheylan!

Kopuverir zincirleri yaşamın, bir iplik gibi ansızın; "Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız. Şimdilik biraz sabır" diyor karım Nazife! Eee doğru da söylüyor hani... “Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da gerisi kolay” diyor. Eee bu da doğru hani...

İşte böyle yitiyor hep on seneler, eriyen buzlar misali. Karım, çocuklarım, kooperatif başkanım, yardımcım, tek tük arkadaşlarım... Ve Tv' deki haber spikeri! Bu kadar çevremdekiler. Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim. İşte bu yüzdendir ki, “miyopsun!” diyor doktorum. “Tak ......'ne iki numara. “

Ellinci yaşgünümü, kimse fark etmiyor bile. Ufaklığın diploma töreni var. Ne biçim alış veriş bu? Anlayamadım gitti! Yapmak istediğim bir çok şey, özlem kapısında yitti...

Hırs ile mutfağa, ne varsa atıştırmak için, sıcacık bir el tutuyor elimi “perhiz yapmalısın artık!” diyor karım Nazife. Eee foğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla geçiyor. Gerisi de torunların peşinde...

Eee "ulan hani yaşayacaktık!" diye bağrınıyorum. "sakin ol! tansiyonun düşecek" diyor karım Nazife. Eee doğru da söylüyor hani. Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti. Elimdeki tek sermayem de bir gün gibi bitti. ”İyi yaşadık, hoş yaşadık” diyor karım Nazife. “Patronların da pek severlerdi çok da çalışırdın hani. Bak herşeyimiz var, büyüdü sayılır çocuklar da, daralacak ne derdin var? Haydi neşelen artık.” Eee doğru da söylüyor hani. Bir karı, birkaç çocuk, bir ev ve araba. İşte yaşamın bilançosu...

Hayır! Hayır! Korkuyorum ölümden! Boşa geçen bir yaşamın ardından nasıl gidilir ki “oraya”? Özgürce çizmeliydim yaşamımı zorda olsa, özgürce ulaşmalıydım sona, yalnızlıkla bile yaşansa… Kanaviçe gibi dokumalıydım, güzellikleri, gizemleri. Ter basıyor fırlıyorum yataktan. “Dönüp durma” diyor, karım Nazife, yarı uykulu. "sıkıca örtün de uyu" Eee doğru da söylüyor hani.

Tüketmek için bunca acele ettiğiniz takvim yapraklarına, onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara, içine gönüllü daldığıniz o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz? "Ne kadarı benim hayatım," diye soruyor musunuz? Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime ya da ben başkalarının? "Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?

Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine. Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen... Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye... Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan... Ötesi yalan...

bir gün seni sevdigimi anlarsın

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden
Bir gün seni sevdiğimi anlarsın

acıya kurşun işlemez

Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır
Çığlıklarla parçalanmış uykularda
Buruşturulup atılmış aşklarda
Ve çalınmış mutluluklardadır
Ses ile yürek
Büyük rüzgarların o yanık şarkısı
Hala yükselir içimizden, dağılır
Coşkunun doruklarında sürer yankısı

İlk kurban adanırken bir nehire
Korkunun ilk nisanında başlamıştır
Gözyaşının ilk damlasından kalma
Yaslı baharlarla gelmiştir bugüne
Kanla yazılan yasalarla
Açlığın otağ kurduğu sabahlarla
Ve sonuçsuz kalan ahlarla gelmiştir
Acıya kurşun işlemez artık
Ölüm bile bu acıyı cellat bilmiştir

Yok bundan böyle ter yarası
Zincir tutsaklığı ve sabır
Kırbaç yalvartması sessizliğin
Can pazarı ve kahır yok
Herşey yaşanan şu gün gibi gerçek
Adımız halk olduğu günden beri
Bir direnç olmuştur bizde sevinçler
Şimdi acının her kuraklığında
Onlar
Yüreğimizin ovalarına çiselenirler

Boşuna değil bu ölürcesine sevmek
Ve ölürken bile yürümek
Boşuna değil
Hep yatağı olduk tarihin ırmağının
Yenilgilerle durulmanın
Zaferlerle köpürüp kabarmanın
Ama hiç bir zaman
Anası olamadık geçmişi doğurmanın

Yıldızlar ve sular tanıktır
Aç ve kavruk bir memeden
Direnmeyi yudum yudum emen
Bir çocuk gibi öğrendik
Ve direndik
Ordular kurduk türkü renklerinden
Bütün ağıtları bir hücumda yendik
Acıya kurşun işlemez artık
Biz yaşamayı zulümsüz sevdik

acı gerçekler

katlanır üstüne yalnızlık
denizlerin biricik çocuğumun
hüzün sahibi
ölümün asit serpintisiyle
saçlarında çırılçıplak acı
ıpıslak hissedilen
bütün yorgunluğuna rağmen
ılık melodiler sıkışır gözlerine
yine sabah

yandı

YANDI
o namlı sözlerine bu can nasılda kandı,
Sahrada suya yandı, yandığı ahu sandı,
Benimdir zannederdim o! akşamdan sabahım,
Çöl sıcağında inancım, tüm sabrımda yandı.

Onsuzken gölgemdi, eksenimde tek fırdöndü,
İçimde büyüttüğüm o! bir nemruttu söndü,
Kalbimde nam saldıda, yücelerek ayyuka,
Soğudu ruhumda alev, bir buzula döndü.

Bir ordunun yenilgisiydi, tarihte kalan,
Bir de her buluşun vasfını ilk kimse bulan,
Benimdir zannederdim o! aslen bozulmamış,
Aslından yığınca sahte yandı, küldü kalan.

Vasfını hiç bulmadı aşk, ne uykusuzluğum,
Uğrunda yandı her şey, arttıkça susuzluğum,
Tükendi söndü aşk onda, hep benimle yandı,
Kalbimi mesken tuttu aşk hep öylede kaldı,

Ondandır halim bezgin, ömrümden pek eksiliş,
Hana değmez gelişe muğlakken ebet gidiş,
Nerde dağı taşı delen Ferhata Aslı eş,
Sevenlerde yandı, kalpte bitti her çırpınış,

Nasıl ki, koca ormana bir kibrit yok oluş,
Öpse hoş alnımı secde, vaktiyle saf tutuş,
Aşksa mümbit, hasretten yana tam yol ileri,
İhmalden doğan yangın aşk, gerisi kahroluş...

yapa yalnız

Dokunma bana ellerin uzakta kalsın
İhanetini çekemem ben be şimdi
AqLarım adi kaderime hayince şimdi
GözLerim bir qün qüLmediki

Bana qün yüzü haram haram be ,
Sevmek desen onuda qöremedimki
Kimi sevdiysem vurdu qitti
ÖLmeyi defalarca yaşadım

Sevilmeyi bir kere yaşıyamadım
Bu qözLerimden sadece yaşlar aktı
GüLmeyi tanıyamadım ki
ACımasız kaderime sadece laneti bildim

Yaşamaya yaşadıqıma şükredemedim ki
Kimsesiz qeLdim kimsesizde qidiorum
Sadece kendi kendime yaşıorum
Bir başıma sokaklarda aqLarım şimdi

Issız soquk caddelerde yapayanlızım
iZmit kandıra caddelerinde inler ayak seslerim
Herkes dinler bu asi'nin acımasız kaderini
Kimse dönüp bakmaz ki şimdi

YanLızLık vurur qene bedenimi
Soquk işlediki qene içimi
Üşüsemde yanlızım indi
Bırakın beni kendime ŞimDi.

dön bak

Hayat boş bir dön bak ardına
Yanında kim var
Ne halde olduğuna bir bak
Yapayalnız bir kuyunun içindesin
Onlarca insanın içinde
Aklın nerede yine korkakça davranıyorsun farkında mısın
Risk almaktan kaçıyorsun yine bir anlamsız sevgi uğruna
İstediğin ölüm değil mi
İşte ona ulaşabileceğin bir yol daha çıktı karşına
Girip o yola kurtul
Hayatın anlamsızlığından
Her şeyden acılarından
Kurtul artık
Bir kez dönüp ardına bakarak.

bumu insanlığın

Sırtıma saplanan bu kanlı hançer
Bedenden ziyade cana ihanet
Sanma hiç acısı gün gelir geçer
Var olduğum her bir âna ihanet

Cümle anıların boynu hep bükük
Candan çok sevene reva mı bu yük?
Ettiğin kötülük o kadar büyük
Bugüne yarına düne ihanet

Şiirlerle ettim her iltifatı
Vefasız vicdanın ne kadar katı
Adının önünde hain sıfatı
İhanet derim ben buna ihanet

Senden bu boynumu büken karanlık
Gözümden bunca yaş döken karanlık
Sayende bahtıma çöken karanlık
Ufuktan doğacak güne ihanet

Hasan’a cezadır seninle cennet
Aklımı yitirip geçirsem cinnet
Sen gibi kalleşe eylemem mihnet
İhanet ettin sen bana ihanet

aşkın ihaneti

yıldızlar kayıyor yine bu akşam
yalnızlık sarmış heryerimi
yetirmiş gibiym sanki şu benliğimi
yaşamış yaşamktı tek bahanesi
unutmalıyım bırakıpta gideni
terketmeliyim gitmeliyim bu yerden
ihanetlerini unutmadım khrettin beni sen
git ardına dönüp bakma sakın
neden senin bu utanmazlığın
gittiğin yerleride bırakıp geçtin
herkesin hayatını zehir ettin
geri dönme sana yok minnetim
doğduma beni pişman ettin
yaptıklarının hesabını nasıl wereceksin
bu yalan dünyadan
sende bir gün göçeçksin
günahların hesabını Allaha nasıl vereceksin
verende alanda yaradan
olanda bana oldu
gelsende artık durmam sende oldun şimdi koskoca bir yalan
vazgeçemedin parandan puldan

son sözüm

Icimde bir alev vardi,
Daglari, bayirlari, tüm dünyayi yakabilecek,
Sevdaydi acisiyla yüregimde kaldi,
Felektir sana elbet hak ettigni verecek.


Bu gönül parcalandi bir hic ugruna,
Rabbim sen derman ver su aciz kuluna.
Unutmak degildir zor olan,
Sevdigimin ihanetidir beni sirtimdan vuran.


Sevdim seni var olan herseyimle,
Sattin beni acimadan hemde KIMINLE.
Yoktur artik sana verecek bir askim,
Artik o uykumdan uyandim.


Deymezmis sana adadigim zamanlar,
Zerre kadar laik olamadin sen bu cana,
Kapandi sana ölene dek bu kapilar,
Artik yakismazsin hem sen bana.

cep şiirleri

Denizler laciverde,
Dönüştü.
Gökyüzünde siyah,
Bulutlar.

Yağmur gibi yağmak,
Var bu akşam.
Ve de ağlamak.
Almış başını gidiyor,
yar

yaşamın değeri

YAŞAMIN DEGERİ (agıt)
Hayat çok kısadır
O güzel yaşantıların
Yüregimizde saklı
Kalan hatıraların
Degerini bilelim

Onca güzel sevgiler
Gönüllerde saklıdır
Sevdiklerimizin
Sevenlerimizin
Degerini bilelim

Kalplerimiz saf ve temiz
Yaşama baglı olsada
Yaşadıgımız güzel günlerin
Gönül rahatlıgıyla
Degerini bilelim

küskün dünya

Savaslar bir yanda,
Doga katliami bir yanda.
Bir yanda silah fabrikalari,
Bir yanda acliga terkedilmis insanlar.

Bir yanda hizli otomobil üretimi,
Bir yanda zehirli fabrika artiklari.
Her insanin ufakta olsa payi var bu olumsuzluklarda.

Bu yüzden küskün,
Bu yüzden yorgun Dünya.

Bir yanda acimasiz cinayetler,
Bir yanda yanlis yönetilen ülkeler.
Bir yanda hayvan katliamlari,
Bir yanda ucak facialari.
Bir yanda kadin pazarlari,
Bir yanda beyaz saticilari.

Bu yüzden küskün,
Bu yüzden yorgun Dünya.

Gelin dostlar bir olalim,
Dünya`nin acilarini saralim.

ilkbaharım

Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.
Sen hayatıma girmeden böyle bir şeyin varlığından bile habersizdim.
Gökkuşağı hayatımda sen varsın diyemi bu kadar renkli yoksa ona bu kadar güzel olmayı bana renk katmasını sen mi söyledin…
Gittin…
Bir parça mutluğu çok gördün bana
Senin gitmenle gökkuşağının bütün renkleri kayboldu…
Hayatıma girdin dört mevsimi yaşadım senle ilkbaharımdın…
Yaşam kaynağımdın…
Yeni bir güne uyanmam için sebebimdin…
Bıraktın…
İlkbaharım sonbahara döndü…
Senle birlikteyken köklü güçlü bir ağaç gibiyim
Sen benden gidince sonbaharda soldu yapraklarım
Dallarımı kırdılar
Sanki o güçlü köklü ağaç gitti
En ufak bir rüzgarda kopmaya hazır bir fidana döndü sanki…
Söylesene
Beni ilkbaharda güneşsiz bırakmana deydimi?

türk bayrağı

Türk Bayrağı

Kahramanlar bucağında uyandın,
Şehitlerin kanlariyle boyandın,
Nice düşman kalesine uzandın,
Sana selâm ey şanlı Türk bayrağı.

Çırpınarak dalgalanır kanadın,
Gökyüzüne çıkmak mıdır muradın?
Gölgende can vermek ister evlâdın,
Bir kalandır her bir Türk'ün kucağı.

Ey şerefin, büyüklüğün fermanı,
Ey kavgalar tarihinin destanı,
Seni ister şu toprağın her yanı,
Sensiz tütmez, yurdun hiç bir ocağı.

30 ağustos

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos
İçime bir ordu havası dolar.
Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,
Bayrak imil imil, geçer ordular...

Geçer tunç adımlar demir göğüsler,
Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar,
Hepsinin alnında zaferden süsler.
Geçer hayalimde bir bir alaylar.

Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al,
Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler...
Yangınlar üstünde ince bir hilal!..
Yaralılar düşe kalka geçerler.

Çılgın bir istekle bu şan akını
Afyon'dan, İzmir'e kaçlar çağıldar.
Unutmuş at gemi, kılıçlar kını,
Can canı unutmuş zafere kadar.

Ne var bu dünyada sana yakışan,
Alnında bir zafer sabahı kadar;
Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman,
Sana zafer kadar yakışan ne var?

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos,
İçime bir zafer havası dolar.
Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,
Bayrak imil imil, geçer ordular...

acınası dünya

Gidenlerin yerine kim geldi
Sevenler hani gitmezdi
Hani aşk dediğin illet hiç bitmezdi
Acınası dünya ne garip değilmi

Seversin sevmezler ağlasrsın görmezler
Kim kimi cok sevdi bilmezler
Gidenler geride kalanı hiç düşünmezler
Acınası dünya

Sevdanın adını ayrılık koydular
Kalanlar Gideni hep aradılar
Aşka inat Hep ayrılığı koydular
Acınası dünya

gülüm işte son serseri

işte bir serseri daha sana
sitem ediyor kaderine şansına
ne yapa bilirki daha aşka
işte gülüm bir serseri daha

yanlızlık boynunu bükmüş
dostları hep sırtından vurmuş
arkadaşlıklar meze olmuş diye hayata küsmüş
işte en kral bir serseri örneği daha sana

serseri diyipte geçme gülüm
serseri senin gibilerin eseri
üzülüp haline acıma sakın acınacak hale düşersin
işte zalimlere karşı bir serseri daha

bir ay doğar geceden pencereden
içmiş sigarasını ecelden
kafa tutmuş azraile sevgisinden kininden
işte bu sana son serseri gözün aydın
serseri ilk defa yenik düştü kadere şansına
inanmasın belki ve de aşkına
bu gördüğün son serseri bu hayattaaaaa

zalimsin sen

sana yazdığım şiirleri okudun mu
peki sana yaptığım besteleri dinledin mi
senin için ölümü göze aldığımı biliyormusun
bilemessin çünkü sen zalimsin

kaç gece uykusuz kaldığımı biliyormusun
sabahlara kadar siga içip seni düşündüğümü
içki kadehlerin seni aradığımı biliyormusun
bilemezsinki çünkü sen zalimsin

kuytu köşelerde müslüm dinleyip seni düşündüğümü
boynu bükük dolaşıp seni aradığımı
ve ya benim varlığımdan haberin var mı
haberin olmaz çünkü sen zalimsin

bıraktım artık seni aramayı
sildim kafamdan hatıralarını
söküp attım yerin den kalbimi
sen beni,m sevgime layık değilsin
çünkü sen çünkü sen zalimsinnnn

cumhuriyet bayramı

Cumhuriyet Bayramı,
Geldi bize ne mutlu.
Bayraklarla donattık,
Güzel okulumuzu...

Sokaklarda, evlerde,
Al bayrak dalgalanır.
Onun o al rengini,
Bütün bir dünya tanır.

29 Ekim'i,
Karşılarız neşeyle.
Çünkü bugün erdik,
Büyük CUMHURYET'E

Yürüyün arkadaşlar,
Hep ileri koşalım.
Bugün bayramımız var.
Gelin bayramlaşalım

atatürk canlandı

Birgün gitmiştim okula,
Öğretmenim sordu bana,
Cumhuriyet ne demektir?

Cevap veremedim o anda,
Bakakaldım oraya,
Atatürk'ün dudaklarına.

Birden Atatürk'ün dudakları,
Kıpırdamaya başladı,
Sanki Atatürk canlandı!

Bana doğru baktı,
Birden fısıldadı.
Dedi binlerce şehidin,
Adıdır Cumhuriyet!

29 ekim

CUMHURİYET BAYRAMI,
GELDİ BİZE NE MUTLU!
BAYRAKLARA DONATTIK,
GÜZEL OKULUMUZU...

SOKAKLARDA,EVLERDE,
AL BAYRAK DALGALANIR.
ONUN O AL RENGİNİ,
BÜTÜN BİR DÜNYA TANIR.

YİRMİ DOKUZ EKİM'İ,
KARŞILARIZ NEŞEYLE.
ÇÜNKÜ BUGÜNLE ERDİK,
BÜYÜK CUMHURİYET'E.

YÜRÜYÜN ARKADAŞLAR,
HEP İLERİ KOŞALIM.
BUGÜN BAYRAMIMIZ VAR,
GELİN BAYRAMLAŞALIM.

cumhuriyet

Cumhuriyet cumhuriyet
Geldi bize bu hürriyet
Herkese neşe saçıyor
Ülkeyi aydınlatıyor

29Ekim geldi
Herkese mutluluk verdi
sevgi dolu TÜRKİYE
Bizlere neşe verdi

29 Ekimde
Yeni bir ay parladı
İşte bu parlak ayın
CUMHURİYETTİR ADI

çocukların dilegi

ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLERKEN
KANATLANIR GÖKYÜZÜNE,
MELEK OLUR.

ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLERKEN
SARI SAÇLI , MAVİ GÖZLÜ
BEBEK OLUR.

ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLERKEN
BULUT OLUR,
GÖKKUŞAĞI OLUR,
DENİZ OLUR.

ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLERKEN
23 NİSANLARDA
PIRIL PIRIL, SAYDAM KANATLI
KELEBEK OLUR.

ÇOCUKLAR ŞARKI SÖYLERKEN
23 NİSANLARDA
DİLLERİNDE,GÖZLERİNDE
YÜREKLERİNDE
BİR DİLEK OLUR.

TEŞEKKÜRLER ATATÜRK,
TEŞEKKÜRLER ATATÜRK!

dünya çocuk bayramı

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı...
Ankara' da buluştu
Dünyanın çocukları.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her 23 Nisan' da
Cıvıldayıp coşuyor.

23 nisan

Erkenden kalkarak, baktım havaya,
Mis kokusu var, yirmi üç nisanda,
El açtım şehitler için duaya,
Çocuk cıvıltısı var sokaklarda.

Yirmi üç nisan, dünya çocuk günü,
Bütün çocuklar, ülkelerin gülü,
Alem bilir Türk’ün insan yönünü,
Trampet sesleri var sokaklarda.

Bu günlere hiç kolay gelinmedi,
Egemenlik ulusun denilmedi,
Türk’te vatan sevgisi silinmedi,
Ay yıldız dalgası var sokaklarda.

Yürekleri çocuk sevgisi sarmış,
Ayırım yok, insani değer varmış,
Dünyaya Ata’dan yadigar kalmış,
Minicik adımlar var sokaklarda.

Tazecik yürekler, okuyor şiir,
Konu vatan ise, her şeyi bilir,
Gözü olanları, gönülden silir,
Gülücükler veren var sokaklarda.

AŞIK MERİÇ her bayramda şenlenir,
Yazar şiirler, devamlı dinlenir,
Zaman geçtikce, daha da ünlenir,
Bayrak sallayanlar var sokaklarda.

AŞIK MERİÇ

19 mayıs şenliği

BUGÜN 19 MAYIS
GENÇLİK BAYRAMI VAR
BUGÜN SAMSUN UFKUNDAN
YENİ BİR GÜNEŞ DOĞAR
KARANLIĞA GÖMÜLMÜŞ
VATANA NUR OLDU O
YAS BAĞLAYAN RUHLARINA
YÜREKLERRE DOLDU O
O BİR YAMAN VOLKANDI
BAŞ BUĞDU KAHRAMANDI
BUGÜN KURAN ODUR
YURDU KURTARAN ODUR
BUGÜN 19 MAYIS
GENÇLİK BAYRAMI VAR
BUGÜN SAMSUN UFKUNDA
YENİ BİR GÜNEŞ DOĞAR

19 mayıs

19 MAYIS
19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.
Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata'yı unutmayız.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ

ATATÜRK ÜM 19 Mayısım

YIL 1919,
ATATÜRK SAMSUN A ÇIKTI.
VATANIMIZI KURTARMAİK İÇİN, ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPTI.


BİZ ŞİMDİ YAŞIYORSAK
ATAMIZIN SAVAŞMASI SAYESİNDEDİR,
ATAMIZ SAVAŞMASAYDI,
ŞİMDİ GEVURLARIN KÖLESİYDİK.


ATATÜRK ÇOK VEYA AZ DEMEDEN,
SALDIRDI ALLAH ALLAH DİYE,
GEVURLARIN YARISI ÖLDÜ. YARISI KAÇTI,
ONLARA İYİ OLDU.


BİZİM MERMİMİZ BİTTİ.
ONLARIN MERMİLERİ VARDI.
BİZ GERİYE DÖNMEDİK,
SÜNGÜ İLE SAVAŞTIK.


BİZ ŞAVAŞMAYA DEVEM ETTİK.
SANKİ ONLAR KORKMUŞTU
GEVURLAR GERİYE ÇEKİLDİ,
SAVAŞI BİZ KAZANDIK.

o geliyor

Yıl 1919
Mayıs'ın on dokuzu
Uyanın Samsunlular!
Uyumak ölüme eş.
Diriltin ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var!
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş gidiyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, inanç yüklü, hız yüklü;
İçinde bu vatanın derdiyleyanan bağır,
Kurulacak yarını düşünen başı geliyor.
Bu baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü!
Karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi,sana engel olmasın deniz!
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzâr gibi es de gel!...

10 kasım türküsü

10 KASIM TÜRKÜSÜ


Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes'e Ağrı'ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!

Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittigince!

Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.


F. Hüsnü DAĞLARCA

uyanda kalk atam

Gözlerin ışık versin bana
Saçların dalgalansın ufuklarımda
Milletin; sahipçi,akılıcı,lider görsün.


Uyanda kalk Atam
Gözlerim seni özledi
Resmin duvarda dururken
Canlan da gel Atam.


Gelki bin teşekkür yağdırayım o yüce kalbine
Yüzlerce buse göndereyim o barışçı ellere
Kurban olayım gösterdiğin mücadeleye
Uyanda kalk Atam.


Cesaretimi göstereyim Türklerine
Elimde kılınç savaşayım ölümüne
Yurdumu,istiklalimi,bayrağımı,
Yücelteyim, büyüteyim
Uyanda kalk Atam
Uyanda göğsünde yatam...!!

10 kasım

10kasım sabahında
kuşlar bile ötmüyor
seni tarif etmeye
kelimelerbile yetmiyor

seni kaybettiğimde
millet kara bağlandı
bütün yurt hatta dünya
sana içten ağladı

tarihi karıştıran
bilmeyen ibret olsun
dileğimiz tanrıdan
mekanın cennet olsun

10 kasım sevgisi

Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,
Yaman esmiş Dolmabahçe'de rüzgar.

Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.
Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,
Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.

Bu memlekete en çok hizmet eden,
Bu aşk ile dağlara gücü yeten,
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam, Ankara sırtlarında yatar

ben bir yangın yeriyim

Ben bir yangın yeriyim
Senden arta kalan
Korum sen, külüm sen
Zorum sen, gülüm sen
Sen yalnız dumanı gördün, tüten
Almadın ki nasibini, aşk denen ateşten
Ben bir yangın yeriyim
Yağmuru bekleyen
İlmeği boynuna kendi geçirmiş
Sana, gel, diyen
Ben bir yangın yeriyim
Bir diğer adı; senden sonrası
Hangi acı, hangi sızı
Yalın alevlerin bedene değmesi
İşte bu
İşte bu benim gibinin seni sevmesi
Ne avareyim ne deliyim
Ben
Ben, senden arta kalmış biriyim
Bir yangın yeriyim...

Anlat be ali

Anlat be dostum Ali!
İnsanları daha tanımadığım belli
Anlat bana şu insanları dostum, anlat
Ne yapsam, vazgeçemiyorum, sevmekten
Kurtulamadım, aşk ile çarpan şu yürekten
Anlat be Ali anlat!
Suç mu sevmek gerçekten
Ne kara günler gördüm ben, ne acılar
Bir başıma yaşadım, aylar, yıllar
İyi günde çoktur dostlar
İnsanı çok severler
Ah be Ali!
Düşmeye gör, bırakır gider şerefsizler
Ama göğsümüzü germek kalır bize yine, gururla
Övünürüz, şahlanırız, yıkılmadığımız acılarla
Anlat be dostum Ali
Bugünlere geldim ne zorluklarla
Kalbimdeki her acı
Alnımdaki her çizgi
Bir madalyadır, hayattaki savaşlarla
Anlat be dostum Ali
İnsan sevince en büyük yanlışı mı yapıyor sence
Ah be dostum Ali ah!
Oysa sevmek en güzel, en hoş duygu bence
Canım dostum, Ali’m
Nefretten vazgeçelim, gel yine sevelim
Anlat demiyorum bak aşkı, sevgiyi
Onlar anlatılmaz, yürekte yaşanır
Sevdiğin yanın da olmasa da
Ömür boyu aranır
İnsanın bir dert ortağı, sırdaşı
Kalbinde biri olmalı
Yoksa bu hayata nasıl katlanır
Anlat be dostum Ali anlat
Sevmeyi ben biliyorum
Sen bana insanları anlat
İkiyüzlüleri, yalancıları anlat
Benim yüreğim sevgi dolu
Sen bana vicdansızları anlat
Madem, çok insanlar gördüm, diyorsun
Madem ki biliyorsun
Anlat be dostum
Anlat be Ali anlat...

Ben sana seni seviyorum diyemedim

Uykusuz kaldığım o yaz gecelerinde
Hep seni düşünüyor ve seni düşlüyordum
Rüzgar saçlarını
Saçlarını savuruyordu dalga dalga
Biliyorum
Sen de beni düşünüyordun
Allahıma kitabıma yemin ederim
Sen de beni düşünüyordun
Ama ben sana hiç “seni seviyorum” diyemedim
Oysa sevmek ve seni seviyorum demek çok
Çok güzel
Ama ben sana hiç “seni seviyorum” diyemedim
Yaz gecesi masalıydı aşkım
Gün ağarır
Yıldızlar çekilirken
Uykusuz gözlerimi hasret rengine boyayan
Belli etmiyordum ama
Kalbimde bir yara vardı kanayan
Yanmaz mı, kahrolmaz mı sanırsın
Sevip te, sevdiğini anlatamayan
Bir yaz geceleri bilir halimi benim
Ve bir de yıldızlarım
Seviyordum ben seni ve söyleyemiyordum
Rüzgar saçlarını savuruyordu senin
Dalgalanıyorlardı
Yüzüme çarpıyordu rüzgar
Ben kokunu içime çekiyordum
Ve sen kollarımın arasında olsaydın
Ah bir olabilseydin
Ama ben sana
Sana seni seviyorum diyemedim
Biliyorum sen de
Sen de hep bunu bekledin
Ama ben söyleyemedim işte
Söyleyemedim
Neden uyuyamazdım, biliyordum
Boştu yatağım
Korkutuyordu yalnızlığım
Sen olmalıydın yanımda
Kollarımda
Başını göğsüme yaslamalıydın, yıldızların altında
Sensizlik değil, sen olmalıydın yatağımda
Rüzgar savuruyordu saçlarını
Ben duvarları yumrukluyordum
Kadere talihe lanetler yağdırıyordum
Yıldızlar şahitti
Ben seni çok, çok seviyordum

Ecel gibi
Ecel gibiydi seni kaybedişim
Hani gelir de önüne geçilmez
Bilirsin ya sonunu
Ne isyan ne ağlayış, haykırış
Hiçbiri fayda etmez
İşte, işte öyleydi seni kaybediş
Uykusuzdu gecelerim
O yaz geceleri
Bir ben, bir yalnızlığım, bir de yıldızlarım
Hep seni düşünüyor ve düşlüyordum
Rüzgar saçlarını
Saçlarını savuruyordu dalga dalga
Biliyorum sen
Sen de beni düşünüyordun
Şerefim üstüne yemin ederim
Sen de beni düşünüyordun
Ama
Ama ben
Ben sana hiç
Seni
Seni seviyorum, diyemedim…

Gece ve ben

Gecelerle paylaştım yalnızlığımı
Bilir o sırlarımı
Kaç kere görmüştür karanlıklar
Ağladığımı
Uyandım bu gece yine
İçimde bir sıkıntı
Uykularım kaçtı, kalktım
Saate baktım, gecenin yarısı
Dışarısı zifir karası
Yüreğimde yalnızlığın
Yüreğimde hasretin acısı
Salonun camını açtım
Rüzgar vurdu yüzüme
İçimde bir sıkıntı
Karanlıklara baktım kaldım
Gece çok sessizdi, ürperdim
İçimde bir sıkıntı
Duvarlar üstüme geliyor sandım
Ev bomboş, çok sessizdi, ürperdim
Mutfağa geçtim, çay demledim
Oturdum, sabahı bekledim
İçimde bir sıkıntı
Üst katta bir tıkırtı
Komşu kalktı, su içti yine yattı
Yine sessizlik çöktü, tüm ağırlığıyla
Yürüdüm, boş odalara baktım
Hani o oturduğumuz salonla
Hayali canlandı gözlerimde o günlerin
Sen ve oğlumla
Bir çocuk gibi ağladım
ve oynadım
Kalan birkaç kırık oyuncağıyla
Dili olsa da konuşsa bu ev
Ve anlatsa bana yaptıklarını
En sonunda her şey bitti ya
Kendini de düşürüp dile
Seni kullar değil, affetmeyecek Allah bile
Sonunda arkadaş ettin ya beni geceyle
Yolluğumuz bile duruyor, öylece serili
Gözlerimde canlandı o günlerin hayali
Sen ve oğlumla
Öptüm, kokladım, avundum
Kalan birkaç kırık oyuncağıyla
Biliyorum az kaldı sabaha
Sen baş başa kalacaksın, yaptıklarınla
Ben yoluma devam edeceğim oğlumla
İçimde bir sıkıntı
Çayımı yudumladım
Bir kitap aldım, sayfalarını karıştırdım
Saatime baktım
Çayım bitti
Tekrar demledim
Oturdum yine, sabahı bekledim…

Kalp var

kırılsın o ellerin
dayanamasın o bakışların
söylediğin o laf senin içini yaksın
beni kırdın ama kendin utanmalısın

bana kaldırdığın o ellerin kırılsın
beni küçük düşüren o gözlerin yerin dibine girsin
bana söylediğin o laflar boğazına düğümlensin
beni hayal kırıklığına uğrattın ama günü gelir sende üzülürsün.

seni o kdar çok sevmiştim ki
bunu sana anlatamam ki
geceleri rüyamda görürdüm seni
gündüzleri seraplarımda görürdüm seni

aklımdan çıkmadın ki asla
sensiz yaşamamı bekliyorsun bir ömür boyunca
sorsana bakalım dayanabilirmiyim diye bana
ben de kalp var ve o kalpte de sen varsın anlasana

Yalnızlığın buz tuttuğu yer

Alışamadım Birtanem,
Geceleri üşüyorum ama soğuktan değil..
Tutamamaktan sıcak ellerini,
Tutunamamaktan yüreğinin sıcaklığına.
Gecelerin sensizliğine alışamadım.
Alışamadım birtanem,
Karanlığın beni yalnızlığa atmasına.
Alışamadım birtanem,
Yalnızlığın her gece benim ile yatmasına.
Alışamadım,
Sensizliğin yüreğime diken olup batmasına.
Alışamadım,işte alışamadım.
Geceler soğuk ve sensiz,
Yokluğuna akıyor zaman,
Yine sabah oldu,
Bugün günlerden sensizlik,
Ellerim yine yalnızlık cicekleri topluyor,
oysa o cicekler senin saçlarında olmalıydı.
Vakitsiz yaşiyorum günleri
Yine Sensizlik dünde kaldı,
Yaşadımmı bilmiyorum.
Bu gün yine sensizim,
Bu günde,dünde kalacak,
Yarının Sensizliğinde nasıl yaşarım,
Onu da bilmiyorum.
Ya sensiz saatler,
Ve ardından gelecek, isyankar geceler.
Göz yaşlarım içime aktığında,
Yine sen olmayacaksın, yine buz gibi bir yalnızlık.
Ama yalnızlığın buz tuttuğu yerde,
Yine yanan bir kalp olacak,ve yine,
O kalp senin için yanan, benim kalbim olacak,
Bu isyanım sana değil, sen olamazsın,
Kaderimin oyunu bu,
Tek başına bozamazsın.
Hayat Bize, mutlu olma şansı vermiyor sevgili.
Çünki biz, kendimizden başka,
Herkesin üzüntüsünü Üzüntümüz,
Acısını acımız yaptık.
Çünki tanımadığımız bir göz yaşı bile,
İçimizi parçaladı.
Çünki biz insanlığı seçtik,
Çünki biz insan olduk.
Çünki biz olmaya devam ediyoruz.

Atakan Korkmaz

Karanlık

Karanlık
Gözün Görmediği
Bilinmeyen Bir Yer
İşte Orası
Aydınlanmalı Artık
Kapkara Eller
Orayı Örtmemeli
Tanyeri Ağardığı Gibi
Önce Yavaş Yavaş
Sonra Apaydınlık
Olmalı Heryer
Bir Şey Gizlenmeden
Bilinmeli Herşey
İşte O Zaman
Hakem Olmalı Koca Millet
Sorgulanmalı Devirler
Eğer Varsa Suçlu
Cezası Verilmeli
Eğer Yoksa Suçlu
İlahi Adalet
Tecelli Etmeli

Çaresizdik

Çaresizdik…
Yeni doğmuş bebek misali.
Çaresizdik…
Önümüze çıkacak engelleri göremedik.
Yenildik, düştük,kimi zaman sendeledik ama hiçbir zaman pes etmedik.
Bazen sevildik, bazense sevildik.
Hayallere kapıldık kimi zaman…
Bazense bir rüzgar misali sağa sola savrulduk…
Ama hiçbir zaman pes etmedik…
Bazen içimizdeki masum çocuğun sesine kulak verdik.
Bazense içimizde kanat çırpan minik kelebekler kadar özgürdük…
Bir zamanlar biz vardık…
Sen, ben, kırık bir gitar ve o boş kaldırımlar…
Her düşüş ayağa kalkıp devam etmek için yeni bir sebebti hayatımızda.
Her defasında kaybeden biz mi olmalıydık? Hep biz mi kanatları kırık dolaşmalıydık?
Çaresizdik çünkü YANLIZDIK…

13 Şubat 2009 Cuma

kadınım

kaldırmayın beni bu yolda
aglatın hepiniz beni
dar gelir o yollar bana
ışıgımı kimse söndÜremez
meyvemi kimse koparamaz

beni bn eden kadınım
beni bana bırakan kadınım
benligimi benden alan kadınım
o yola sizler attınız kadınımı
hesap sorarım size ne oldu
benim kadınıma ne oldu

Bir akşamlık

Sevgilim kimsesizliğiyle övünmesin ellerim
efkar dağıtalım bu akşam
kabuklu meyvalar al
içkimize arkadaş olsunlar
şu cırlak satıcıdan
içimde titreşen suları alıp sakla
ağaçların ve gökyüzünün hamağında
labirentleri boş kalsın biraz ülkemin
Ankara kalesinden seyrederken kenar mahalleleri
kibrit kutusu evlerde konuk olup
radyasyonlu Karadeniz çayları içmeliyim
gecekondu sakinleri
bu akşamlık affetsinler bizi
Güney Afrika madenlerinde
kurşuna dizilen işçilerin
Filistin'de katledilen dostların
hoşgörüsüne sığınalım bu akşam.

Ayrı ayrı

Kaçamak bakışlarımız dokunurdu birbirine
suçlu suçlu yürürdük
gülmeyi konduramadan dudaklarımıza
acılarla delik deşik
bir olgunluk izlerdi gölgelerimizi
yağmur ıslatırken kaçak evi
kimsesizliğimiz ayrı ayrıydı.

Aslında yakamıza yapışmasaydı aşk
sahtekarlar cennetinde çakışmasaydı yollarımız
sen ve ben
pekala kandırabilirdik kendimizi
mutluluk oynayarak ayrı ayrı
yas
içimizde uzun yolculuğa çıkmış olurdu
ve bitmemiş olurdu takas.


A. KADİR BİLGİN

Ay ışığı

Ay ışığı kutsal sevgilim
Fısıltıların yumuşak toprakta
Ayak izlerime doluyor
Sen de terkedip gitme
Sularla oynaşmaya
Doğur beni ışığınla
Lekeli yüzüne
Bulaşmış gibi yeni bir iz
Şarkımızı çalıyor dağlar
Haydi dans edelim özlemle
Çakışsın bedenlerimizdeki giz
Mırıl mırıl büyüsün başaklar
Barış içinde çoğalsın sevgimiz.

A. KADİR BİLGİN

Akıntı

Üflerim
Şiirin tüm gizini kulaklarına
Havalanır birden aklın
Akşamlar akar dudaklarına
Oturursun ortasına akıntının
Tut ki bir aşklığına çıldırdın.

Sokul yanıma
Çoğul mudur etin,
Gerçeklerden mi süzüldü
Kolunda duran cinnetin?

Haydi gel tedirginliğe
Son çağrımdır bu
Çıkarıver tüylerini
Bahar geldi.

A. KADİR BİLGİN

12 Şubat 2009 Perşembe

MUTLULUĞA YALNIZCA

Rüzgarsız güzel bir günde,
Kendimi rüzgara kaptırmış gidiyorum.
Gidiyorum, bırakın beni dostlarım.
Bırakın beni kendi halimde, savurayım kendimi.

Rüzgarın serin serin eserek
Göğsüme işlediği vakitler gideyim.

Yalnızlığımla yollara düştüm.
Sessizlikle, acı vermeden o güzelim güzelliklere
Çekip gitmekteyim kendimle.
Rüzgarın uğultularında
Ruhumu canlandırarak yürüyorum.

Çam kokulu güzel gündeyim,
Çiçekler açmış, gönül baharında.
Şelale durmaz gönlümde, şarıl şarıl akar ırmağa.
Akarda tahtında, bilmez gider sonsuza.

Bırakın beni sonsuzluk, hayatın akışında gideyim.
Rüzgardan çiçeklerden, şelaleden geçeyim.

Sensizlik bahtım değil,
Mutluluğa gelmekmiş.
Baharı sende değil,
Manzaradan görmekmiş.
Sevgi seni gösterdi, yalan dolan gönlünde,
Sevgi seninle değil, manzarayla yaşanır.

Rüzgara kaptırmışm, çiçeklerle kendimi,
Mis kokulu çamlara, dizelerle sevgimi.
Bırak beni yalnızlık, kalemimle yaşarım,
Güzellik dünyasında gönüllere taşarım.
Canım seninle değil, rüzgarıma kaptırdım,
Sevgimi seninle değil, doğalarla yazdırdım.

Güler yüzle bakar, güneş karşımda bana.
Yalan dolanla değil,gün yüzüne merhaba.
Mutluluğa ererim, güneşimle sonsuza,
Bırakın beni zindanlar, sizlere hep elveda.
Rüzgarıma kaptırdım, gidiyorum canımla.
Bırakın beni dostlar, mutluluğumla merhaba.

Rüzgarsız güzel bir günle,
Rüzgara kaptırmış gidiyorum.
Mutluluğa eriyorum,
Mutlulukla merhaba.

Büyülü Anlar

Gül

Sen ve Ben
Bir Dilek Tut
Anılar

Dostluk
Sevgi Kokteyli
Sevgi Melodisi

Seni Düşündüm
Meleğim
Sana Yazıyorum

Uzaktaki Sevgili
Seni Seviyorum
Seni Seviyorum

Hasret
Dostluk

Mehmet TAŞ

AH GÜZEL YURDUM

Güzel yurdum her yer kanlı Kerbela,
Kim büyütür bu kadar çok vampiri…
Kapımızda zorba tokmak her bela,
Hüzün sardı masum yürek gam piri…

Kin körüktür başa külü savurur,
Nefret canı kor ateşte kavurur,
Birlik biter dost bağına lav vurur,
Kurtlar sarar ziyan eder çam çiri…

Miyop gözler görmez olmuş uzağı,
Mikrop özler bize kurmuş tuzağı,
Çiğ top sözler kolay bulmuş zikzağı,
Gür ormanı kül dağ eder ham biri…

Hoşgörü yok herkes dönmüş baruta,
Sağlar düşman âşık olduk tabuta,
Selam durduk saman dolu kaputa,
Ne su sabun ne de paklar nam kiri…

Cantekin der; gül bahçesi hazanda,
Canlar pişer fesat dolu kazanda,
Bir tek umut sevgi dostluk yazanda,
Kirlenmeyen şu gönlümün tam miri

Sen Değil misin

Hey millet evladı seslen mülkünden
Nağmeler yükselsin nazlı türkünden
Cihana yayılsın mertlik ülkünden
Mazlumu güldüren sen değil misin

Kalk yürü hedefe inatla koşarak
Küffara baş kaldır içten coşarak
Hakikat şahlanmaz inan susarak
Mazlumu güldüren sen değil misin

Doğrult düşmanlara tüfeklerini
İndir başlarına dipçiklerini
Vur göğüslerine süngülerini
Mazlumu güldüren sen değil misin

Yüreğin ürkmesin artsın kuvvetin
Düşmana korkular salsın heybetin
Mahvolsun hayatın batsın servetin
Mazlumu güldüren sen değil misin

Zangır zangır salla düşman gülmesin
Vatanında asla ocak sönmesin
Dünyada namertler sefa sürmesin
Mazlumu güldüren sen değil misin

Türkoğlu Türk sensin zulmü deviren
Sensin mazlumlara aba giydiren
Sensin insanlara hakkı sevdiren
Mazlumu güldüren sen değil misin

Haydi, yeniden çal mehterini
Hatırlat düşmana eski günlerini
Bütün âlem duysun kös seslerini
Mazlumu güldüren sen değil misin

NE OLUR

Kuru yaprak gibi düştüm dalımdan;
Bahar gelse n’olur yaz gelse n’olur…
Kapandı ömrümün sevda perdesi;
Şarkı gelse n’olur saz gelse n’olur…

Avuttum gönlümün sabır taşını;
Kahırla dökülen gözüm yaşını;
Dertliyim sayende dik tut başını;
Sitem gelse n’olur söz gelse n’olur…

Doğmayan bahtımın güneşi bende;
Kahır yüzüğünün bir eşi bende;
Yaşarken cehennem ateşi bende;
Alev gelse n’olur köz gelse n’olur…

Fallara müptela olduysam sensiz;
Durduk yerde ağlar yürek nedensiz;
Söyle yüzün güldü güldü mü bensiz;
Nazar gelse n’olur göz gelse n’olur…

Hicranın kahreden bakışı sende;
Yarım kalan aşkın yakışı sende;
İlmek ilmek sevda nakışı sende;
Hazan gelse n’olur güz gelse n’olur…

Bizim Zamanımızda Aşk

Bizim Zamanımızda Aşk.

Bizim zamanımızda sevmek,
Aşık olmak ne güzeldi,
Utanırdık söyleyemezdik,
İçimizi mektuplara döker,
Sonra da nasıl vereceğimizi,
Heyecanla düşünürdük.

İçimiz erirdi gözlerine bakınca,
Kulaklarımıza kadar kızarırdık,
'Bana gülümsedi,
Aşkımı kabul etti,
Yanımdan geçerken,
Saçlarını düzeltti' diyerek,
Havalara girer, hayaller kurardık.

Kutsallığı vardı bizim zamanımızda,
Hem sevmenin, hem de sevilmenin,
Mahalle kızını başkasına kaptırmak,
Komşu kızına, arkadaş bacısına,
Aşık olmak çok ayıptı.

Ya kardeşim derdik,
Ya da sevdalım,
Ama karar verdik mi,
Ömür boyu aynı yastıkta,
Uyumaya hazırdık.
Ne güzeldi bizim zamanımızda,
Aşkı aşık gibi yaşamak.

Uymakla Uyumamak Arası

Gecenin bir vakti
Yatağıma uzanıp gözlerimi yumduğumda
Düşüveriyorsun yine apansız düşlerime…
Uyusam bir türlü?
Uyanık kalsam bir türlü?

Uyumasam biliyorum ki esirinim…
Yapışacaksın yine beynime ve
Ağrıların devam edecek düşüncelerimde…
Uyusam düğüm olacaksın boğazımda,
Benden uzaklaşacağın korkusuyla,
Seni arayacak yine gözlerim...

Oysa bilmeliyiz ki ,kaçmak çözüm değil sevgili,
Ne benden, ne de senli düşlerden
Uyumakla, uyumamak arası sıkışmış yüreğim,
Sürekli gelgitler yaşamakta…

Ne vardı ki hep bende olsaydın, hep bende kalsaydın…
O zaman,
Ne bu kadar çok gelgitler yaşanacaktı bende
Ne de kanayan yüreğim incinecekti sensizliğimde…

Şimdi ise, yatağıma her uzanışımda
Tıpkı bir hançer gibi saplanıyor yine o ağrın,
Uyumakla uyumamak arası ,sıkışan, şu yüreğime...

AKŞAM OLUYOR BU ŞEHİRDE

akşam oluyor gene bu şehirde
yaşanırken atatürk parkında
güllere sarılıp eller, yürekler
kızıla boyanmasında suların
kaldırım kenarına atılmış masaları
akşama selam veriyor yudumlanırken
gün yorgunluğuna biralar,,
başka bir köşede sıcak gönül sohbetleri
kahve fincanlarında bulmakta güzelliği
cemal paşadan yorgun bedenler
yarışırcasına güneşin batışıyla
akşama taşınmakta,hanım eli demetlerinde
eski baraj yolunda, dilberler sekisinde
turunç kokularına karışmış loş kızıllıkta
sevgiliye yetiştirilecek bir demet lavanta
başka bir yürekte beyaz zambak alma telaşı
karışır menderes bulvarında
gene akşam olmakta adanada
koşuşurken özal bulvarında taşıtlar
eve yetişme telaşında, sevgiye taşınan umutlar
yarışmakta yüzüncüyıl kavşaklarında
güneşin ufukta kızıllığına inat
telaşsız trafik lambalarında
sabırsız düşler sıkıştımakta yürekleri
sevgiye sıcak, yuvaların perdeleri;
bir bri inerken akşam karanlığına
sevdalar başlamkta düşlerde
akşam güneşi terk ederken çukurovayı
yarenler göz göze gönüllşemkete
bir başka gün ışımasına sözleşmekte
akşam olurken yine adanada
seyhan çamlığında sevgiler
dostluklar yeşermekte geceye
belki de günün ilk ışıklarına
kenar lambalarına inat parlayan
sıcacık gülümsemelerde
akşam oluşuna aydınlık yürekler
sevgiyi taşımakta
adanada akşam olurken
ve ben majsub, bonu bükük düşlerle
seyrediyorum akşamın gelişini bu şehirde

Bil Ki Hala Sıcacık Aşkın Yüreğimde

Sana bir mektup gönderdim
Gökteki kuşlardan,
Kanat çırpışlarında duy martıların;
Duy kokumu
Üflediğim yellerde duy,
Anla sevgimi dizelerdeki yakarışlardan.

Sana yazdığım dizelerde mektubum,
Karaladım sanki işte öylesine,
Yazılmaz ki gönlümdeki duygularım,
Bir boş zarf koyduğum
Sevgilinin sinesine.

Bu son mektup olacaksa
-Ki biliyorum-
Bil ki hala sıcacık aşkın yüreğimde.

Kurumadı bedenim aşk yağmurlarında,
Sırılsıklam âşıksam
Kime ne?
Karıncalar taşımamış sevgimi kalbine,
Yapma
Gerisi bahane.

Kalemim küskün
Yazmak istemese de,
Kalbim yaz dedi bu son dizeleri,
Dedim sana ben biterim sensizliğimde,
Söyler hala dilimde adının ezgileri.

Bir hüzzam şarkı bu son mektubum sana,
Nağmelerde sen varsın,
Dizelerde sen,
Yalanlar söylemezdin bu kadar ardımda,
Gönlünde azıcık beni sevmesen.

Seviyorum Seni

Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,
Ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,
Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi.
Seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
İçimde kımıldanan birşeyler gibi
Seviyorum seni 'yaşıyoruz çok şükür' der gibi.

Ben Seni Sevdim mi

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini

Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu

Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim

Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim boz bulanık gençliğimde

Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim....

Sevi Şiiri

Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili

Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karsısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

bir gün

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum

Değişik

Başka türlü bir şey benim istediğim:
Ne ağaca benzer, ne de buluta.
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava..

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
Yaşadığından uzun

Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
Ağacın yüksekliğince
Dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
Vardığın çimen yeşilliğince

Nerde gördüklerim?
Nerde o beklediğim
Rengi başka
Tadı başka..

Değişik

Başka türlü bir şey benim istediğim:
Ne ağaca benzer, ne de buluta.
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava..

Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
Yaşadığından uzun

Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
Ağacın yüksekliğince
Dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
Vardığın çimen yeşilliğince

Nerde gördüklerim?
Nerde o beklediğim
Rengi başka
Tadı başka..

Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

24 Eylül 1945

En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür...

sevdigim şiirlerden seçmeler

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın,
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak
Living is no laughing matter:
you must live with great seriousness
like a squirrel, for example-
I mean without looking for something beyond and above living,
I mean living must be your whole occupation.

şiirlerim

Şiir mi bu yazdıklarım?
Yoksa özümün, üzümü...
Şıra içmelerinde yüz ekşitmelerim mi?
Yoksa...
Yıllanıp yıllanıp kadehlerde sunduğum hayatım mı?

Hep istedim senden
Arsızca sevişmeleri.
Hep sevilmeyi isterim.
Ne çok içerlenmişim!
Kelimelerin arkasında soyunsa da duygularım.
Tüm gizem, imgelerimle.
Ve cümlelerin süzgecinden akan...
Bu gözyaşlarım.
Çağlarcasına!

Öyle ki, bilinmemesini istediğimi saklasam da,
Çocuksu düşlerim ele verir aynada.
Öyle bir gizem yaşıyor ki şiirim.
Acaba neyi saklamak isterim?

Şiirsel sözcüklerde saklambaş oyunu oynar hislerim.
Anlatmak isterim oysa,
Kelime oyunu gizler içimdekileri.
Dar boğazda yutkundukça, geri kaçar suçluluğum.
Özlemlerimi dile getiririm.
Ama...
Saklanmayan bir tek şey...
Sevgim!
O arsızca çıkar ortaya.
Demek ki, BEN SENİ
Arsızca sevmişim.

sevgi hasret özlem

Sevmeseydim keşke yâr, sevdâ benim neyime.?
Ülfetin bedelini çok ağır ödüyorum
Düşürdün dilden dile, acıyorlar halime.
Halvetin bedelini, çok ağır ödüyorum.!


İstediğim sen idin, gönlüne girmekti yâr.
Gençliği yaşamadım, ruhum oldu ihtiyâr.
Yolun yarısı değil, saçlara yağarsa kar.
Ziynetin bedelini çok ağır ödüyorum.!


İstemem artık seni, çıkma sakın karşıma.!
Kapattım bu defteri, gelme artık çarşıma.
Sarı yıldız da olsan, alamam ki arşıma.
Nimetin bedelini çok ağır ödüyorum.!


Sen rahat ol üzülme, üzülecek biri var.
Makberi de düşünsen, olacaktır sana dar.
Bülbülün misaliyim, söylediğim ah-ü zâr.
Gafletin bedelini çok ağır ödüyorum.!


Ağlayan bir yürek var, ölesiye sevecek.
Şah sanırsın kendini, bekleme ki gelecek.
Sabır taşı çatlayıp, bir gün olsun gülecek.
Kıymetin bedelini çok ağır ödüyorum.!


Esen’in gülüşünü, özleyip de kalmışım.
Vefâsızmış sevgiler, katre katre almışım.
Meğer kervanlarımı, dönülmeze salmışım.
Zahmetin bedelini çok ağır ödüyorum.!

Çiçeklerin Anlamları

Sevdiğiniz Kişiye Çiçek Alacaksanız Doğru Yerdesiniz.

Aldığınız bir Çiçek Sizin Bilmediğiniz Anlamlar Taşır.
İşte çiçeklerin anlamları ve ifadeleri.

AÇELYA : Nefse hakimiyet.
AÇELYA HİNT : "Gerçek şu ki, herşey bitti!"
ADAÇAYI Eşler arasında "Biz iyi bir aileyiz" mesajıdır.
AKASYA (PEMBE VEYA KIRMIZI): Güzellik, zerafet ve incelik; "Seni beğeniyorum."
AKASYA (BEYAZ): Dostluk; "Bizimki temiz bir sevgi, belki biraz arkadaşça..."
AKASYA (SARI): Platonik aşk, isimsiz aşık..
ANANAS: "Sen kusursuz birisin!"
ARDIÇ: "Seni koruyacağım!"
AYÇİÇEĞİ (ÇİÇEK OLARAK) "Sana tapıyorum!"
BADEM "Aşkımızın sürmesini ümit ediyorum."
BİBERİYE: Anma
ÇAN ÇİÇEĞİ: "Aşkımıza sadakatle bağlıyım!"
ÇİNGÜLÜ: "Zarif ve çok güzelsin!"
ÇUHA ÇİÇEĞİ: "Çok güzelsin."
DEFNE: Terfi eden kişilere gönderilir; "şan, ün, görkem" anlamı taşır.
EĞRELTİ OTU: Samimiyet.
ELMA: "İtiraf etmem gerekirse, seni görünce şeytana uyasım geliyor; ya senin?"
ERİK: "Sözüme sadık kalacağım."
FESLEĞEN: İyi dilekte bulunmak için.
FULYA: "Sevgilim, geri dön!"
GARDENYA: "Beni unutma; gerçek aşkımsın..."
GELİN EL ÇİÇEĞİ: "Mutlu olabiliriz."
GÜL: Sevgiyi ifade eder.
GÜL (PEMBE): "Arkadaşımsın."
GÜL (KIRMIZI): "Seni seviyorum; ihtirasla bağlıyım sana!"
GÜL (KIRMIZI & BEYAZ): Birliktelik isteği.
GÜL GONCASI (KIRMIZI): "Genç ve güzelsin."
HANIMELİ: "Sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürecek."
HERCAİ MENEKŞE: "Beynimi işgal ediyorsun; ama ben bu durumdan şikayetçi değilim..."
IHLAMUR: Evli çiftler için "Seni seviyorum" anlamı taşır.
İSPANYOL YASEMİNİ: "Bence, sen çok seksi ve şehvetlisin!"
KAKTÜS İçtenlik; "Aşkımız için zorluklara katlanmalıyız!" KAMELYA "Kusursuz bir aşıksın!"
KARANFİL Kişinin kendine olan öz saygısını ve güzelliği ifade eder.
KARAÇALI "Dostluğumuz uzun ömürlü olsun!"
KARANFİL (KOYU KIRMIZI) "Kalbimi kırdın!"
KARANFİL (PEMBE) "Seni unutmayacağım..."
KARANFİL (KIRÇILLI) "Üzgünüm, ama bitmek zorunda..."
KARANFİL (SARI) "Beni hayal kırıklığına uğrattın!"
KREZENTEM (BEYAZ) "Bana gerçeği söyle!"
LALE Aşkı ifade eder.
LALE (KIRMIZI) "Aşkımı itiraf etmek istiyorum!"
LALE (ALACALI) "Gözlerin çok güzel."
LALE (SARI) Umutsuz aşkı ifade eder.
LEYLAK (MOR) "Sana ilk görüşte aşık oldum!"
LEYLAK (BEYAZ) "Hoş ve namuslu birisin."
MENEKŞE Alçakgönüllüğü ifade eder.
MENEKŞE (MAVİ) "Sana sadık kalacağım."
MENEKŞE (MOR) "Düşüncelerimi zaptettin!"
MELEKOTU "İlham kaynağımsın."
MERSİNAĞACI "Çok mutluyum, çünkü seni seviyorum!"
MİMOZA "Fazla alıngansın!"
NANE "Sana karşı içimde sıcak hisler besliyorum."
NERGİS "Saygılarımla..."
ORKİDE "Aşkım, sen çok güzelsin, sen çok özelsin!"
ÖKSEKOTU "Sorunların üstesinden geleceğim."
PAPATYA Temiz bir kalbin simgesi.
PAPATYA (BAHÇE) "Fikirlerini paylaşıyorum."
PELESENK Sabırsızlık; "Aşkım, daha fazla bekletme!"
PETUNYA "Umudunu yitirme!"
PORTAKAL Karşılıklı aşk; "Ben de seni seviyorum."
REZENE Övgüye değer.
SARDUNYA "İçin rahat olsun, her zaman yanındayım!"
SARMAŞIK "Aşkıma sadığım!"
SEDİR YAPRAĞI "Senin için yaşıyorum."
SÜSEN ÇİÇEĞİ "Sana bir haberim var!"
SÜSEN ÇİÇEĞİ (SARI) İhtiraslı bir aşk.
YASEMİN "Güzel ve çekicisin."
YENİBAHAR "Acını paylaşıyorum."
ZAMBAK (SARI) "Seni neşeli ve nazik (çekici) buluyorum!"

kalp kazanmak

BAYANLARIN KALBİNİ KAZANMAK ZOR DEĞİL!..

Erkeklerin, kadınların kalbini çalmayı başarmaları için dürüstlüğü her şeyden önemli tutmaları gerekiyor. İşte dürüstlük ve diğer püf noktaları..

1- DÜRÜST OLUN
Listeye doğruluk ve dürüstlükle başlayalım... Diğer 7 ipucunu okurken bu kuralı hep aklınızda tutun. Yalan sizi hiçbir yere götürmez. Hiç kimse size yüzde 100 güvenilir olun ya da konu ile ilgisi olmayan detayları açığa vurun demiyor ama yalan söylemek ya da doğruları çarpıtmak bütün ilişkiler için kötü bir işarettir.

2- FİKİRLERİNİ YORUMLAYIN
Erkekler genellikle, kadınların şakadan anlama yetenekleri, kişilik ve zekaları yerine vücutları ve yüzleriyle ilgili itifatlar yaparlar. Kadınlara elbette dış güzellikleriyle ilgili komplimanlar yapın. Ancak zeki bir kadının, sadece görünüşe önem vermediğini de unutmayın.

3- " HARİKA GÖRÜNÜYORSUN, SPOR MU YAPIYORSUN ? "
Yine, yalan söylemeyin. Son zamanlarda kilo almış olabilir, kilosuyla ilgili şaka yapmaktan kaçının. Fakat kız arkadaşınız zayıflamak için çaba sarf ediyor, spor yapıyor, sağlıklı beslenmeye çalışıyor ve değişimini göstermeye hevesli ise ona iltifat etmeyi, iltifatta bulunmayı unutmayın. Çünkü olumlu bir destekten daha etkili hiçbir şey yoktur.

4- ONUNLA SEYAHAT EDİN
Erkekler, kız arkadaşları değil erkek arkadaşlarıyla seyahat etmeyi tercih ederler ve kadınlar bundan rahatsız olurlar. Bunu ona, kelimeleri öyle dikkatli seçerek söyleyin ki kalbi kırılmasın söyleyin ki kalbi kırılmasın nacağınızı söylerseniz bu çok daha güzel...

5- HER BAŞARILI ERKEĞİN ARKASINDA BİR BAYAN VARDIR
Herkesin bildiği bu cümle aslında bir anahtardır. Birçok erkek, partnerinin kendi başarılarındaki ve mutluluklarındaki yeri bilmezler ya da görmezden gelirler. Siz eşinize bunun farkında olduğunuzu belli edin ve onu takdir ettiğinizi bilmesini sağlayın.

6- SANA KATILMIYORUM
Sürekli olarak kendi fikirlerinizi empoze etmekten ya da kız arkadaşınızın her fikrini onaylamaktan kaçının. Kendi düşünceniz yokmuş gibi davranmayın ama onunkilere de ne kadar saygı duyduğunuzu gösterin.

7- DİNLEMESİNİ BİLİN
Daha iyi erkek arkadaş, sevgili, koca ve baba olmak için daha dikkatli dinleyin.

8- NELERDEN HOŞLANDIĞINIZI SÖYLEYİN
Bencillik iyi bir şey olmayabilir ama isteklerinizi ifade etmek sizi mutlu edecektir. Sadece bir kere dünyaya geliyorsunuz, sizi gerçekten mutlu eden şeyleri sevdiğinize neden söylemeyesiniz ki?.. Tüm beklentilerinize karşılık vermez ama bu, ilişkinizin daha uzun süreli olmasını sağlayacaktır

sevgi nedir

Sevmek Ne Demek!
Sevgi ifadeleri!
Sevginin Anlamları!

Sevmek inanmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır.
Sevmek sevdiği olmaktır.
Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur.
Sevmek paylaşmaktır . Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur, vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden.
Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil, sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin, kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.
Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek; sevmek istemektir.
Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasılmayı beklersin, ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.
Sevmek, gücenmemektir.
Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir.
Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
Sevmek ölmektir.
Sevmek, ölmesini bilmektir.
Sevgili için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek!
Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktır o sevgiden.
Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken, yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir.
Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.
Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere.
Sevmek yürümektir gönüllerde.
Sevmek güvenmektir.
Sevmek onaylanmaktır.
Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır, doğallıktır, özdenliktir sevmek.
Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın, Havva'nın Adem'in saflığını ve temizliğini, çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.
Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek.
Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir.
Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek.
Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir.
Sevmek bir olmaktır.
Sevmek yaşamaktır.
Ve sevmek inanmaktır.
Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Sevmek sevmesini haketmektir.
Sevmek sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır.
Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır. S
evmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.
Sevmek sevmesini bilmektir.
Sevmek ölmesini bilmektir.
Sevmek SEVMEK olmaktır.
AŞK olmaktır.
Aşk bir kere sevmektir.
Sevmek aşkın kendisi olmaktır.
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz..

Sevgililer Günü

Sevgililer Günü'nün Öyküsü


Aziz Valentine'ın öyküsü III. Yüzyıl'dan gelir. O dönemde Roma tahtında İmparator II. Claudius vardı, "Zalim" adıyla tanımlanan Claudius aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu.


EVLİLİĞİ YASAKLADI
Öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi dahi yasakladı. Gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, Roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. Kısacası aşk yasaklanmıştı. Bu sıralarda İmparator tüm Romalılar'ın 12 tanrıya tapmalarını aksi şekilde davrananların ve özellikle de Hıristiyanlar'la ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını emretti.

Bu emre uymayanların arasında Aziz olarak kabul edilen filozof Valentinus'da vardı, gezerek dinsel vaazlar veriyor ve İmparator'un hatalı olduğunu anlatıyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı. Valentinus'un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır.

GÜZEL JULİA VALENTİNUS'A GİDER
Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kızkardeşi Julia'nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan Valentinus'un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus'un yanına getirir. Julia çok güzel ve zeki bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı'ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur.

Bir gün sorar;
- "Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?"
Aziz gülümser;
- "Evet, herbirini."
Julia;
- "Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyormusun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.",
Valentinus;
- "Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım."
Julia, yere diz çöker ve;
- "Böylesine inanmak istiyorum, yardım et."
Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır;
- "Valentinus, görüyorum, görüyorum."

14 ŞUBAT'TA ÖLDÜRÜLÜR
Valentinus duaya devam etmesini söyler. Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını "Senin Valentine'ından" diye imzalar. Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi 14 Şubat 270'dir. Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından "Porta Valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.)

Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.

GENÇLERİN İLK CİNSEL DENEYİMİ
İşin aslına bakılırsa, 15 Şubat tarihi Roma tanrıçalarından Februata Juno adına yapılan kutsama töreninin günüdür; birbirleriyle ilk kez cinsel ilişkiye girecek gençlerin adlarının yazıldığı parşömenler, o gün tanrıçaya sunulurdu. Papalık daha sonra yasaklanan bu geleneğin yerine, azizlerin adlarının yazılı olduğu listeleri sergilemeye başladı.

Biz yine Roma'ya dönelim. 15 Şubat'ta kutlanan gençlerin aşk festivalinin özgün adı Lupercalia'dır, geleneksel olarak hediyeler verilirdi. Kuşların çiftleşme döneminin başlangıcı kabul edilen Şubat ayı döneminde, gençler de onları örnek alarak eşleşirlerdi. Hıristiyanlığın güçlenmesinden sonra, Pagan inançları yasaklandı veya yerlerine Hıristiyan versiyonlar getirilmeye başlandı. Aziz Valentine Hıristiyanlığın simgesi olan sevgi ve evlilik kuramı ile kişiselleştirildi, onun Lupercalia Festivali'nin arifesinde öldürülmüş olması iyi bir raslantıydı, böylece Roma'nın bereketlilik ve döllenme kutsamalarıyla, Hıristiyanlığın evlilik ve çoğalma ilkesi bütünleştirilmiş oldu. Amaca ulaşılmıştı.

Günümüzdeki yorumuyla "St Valentine" yani Sevgililer Günü, Roma'daki gibi sevenlerin birbirlerine sevgilerini Valentinus'un son mesajında olduğu gibi küçük kartlar ve hediyelerle sunmaları şeklinde kutlanmaktadır. Aslında kökende yine birleşme, bütünleşme ve çoğalma güdüsü yani bereketlilik vardır. Aynı zamanda da, Tanrısal aşkla, dünyasal aşkın birleştiği yer, Julia'nın öyküsünde olduğu gibi birleştirilir. Ama ilginçtir ki, aşkı yasaklayan bir despotun binlerce yıllık anısı, Kozmik Şakacı'nın oyunuyla artık aşk yüzünden akla gelmektedir.

aşk belirtileri

Aşık Olduğunuzu Anlamanın Yolları

Aşık mıyım? Seviyor muyum?
Aşık Oldum!
Seviyorum!.
Belirtileri Okuyun. Kendinizi Test Edin

1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsanız.
2- En bakımsız halinizi bile görmesine aldırmıyorsanız.
3- En bakımsız halinize bile bayılıyorsa.
4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.
5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.
6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.
7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.
8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa
9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız.
10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.
11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.
12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.
13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.
14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.
15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.
16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.
17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.
18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.
19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı anlıyorsa.
20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.
21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa.
22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsanız.
23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.
24- Onsuz tatile çıktınız ve bütün vaktinizi telefon başında onu ne kadar çok özlediğinizi anlatarak geçirdiniz.
25- Canınız işe gitmek istemediğinde sizin için patronunuzu arayıp hasta olduğunuzu söylüyorsa.
26- Siz kilo aldıkça, tombul kadınları sevdiğinden bahsediyorsa.
27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakın arkadaşlarınızın uğrak mekanı olan bara gitmekten rahatsız olmuyorsanız.
28- Size durup dururken çiçek alıyorsa.
29- Size hala oyuncak ayılar ve tüylü köpekler alıyorsa.
30- Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden birşeyler olduğunu farkediyorsa.
31- Yorgun olduğunda bile size seve seve masaj yapıyorsa.
32- Onun yüzünden eğitiminizi yarım bırakmanın veya kariyerinize zarar verecek bir adım atmanın "fedakarlık" olduğunun farkındaysa.
33- Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.
34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapıyorsa.
35- Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz ve onun dışında da bir hayatınız olması konusunda sizi>destekliyorsa.
36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye alıyorsa.
37- Sizin için ağlamaktan utanmıyor hatta bunun için gurur duyuyorsa.
38- Çok paraya ihtiyacınız olduğu bir dönemde hiç düşünmeden bilgisayarını satabilecek kadar düşünceliyse.
39- Bir sorunu olduğunda ima yoluna gitmek yerine açık açık konuşmayı tercih ediyorsa.
40- Aynı bir şarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa.
41- Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.
42- Nasıl olsa birlikte yaşıyorsunuz diye kendini boşvermiyorsa. İlişkinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiğiniz restoranda rezervasyon yaptırıp size sürpriz ve romantik bir gece hazırlıyorsa.
43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri alıyorsa.
44- Birlikte dans dersleri almayı teklif ediyorsa.
45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa.
46- Pijamalı halinizi gece kulüplerindeki çarpıcı kadınlara tercih ediyorsa.
47- Kendisi acılı sevdiği halde, sizin için yemeği acısız ısmarlıyorsa.
48- Sizin için dünyanın öbür ucuna giderse.
49- Size gözü gibi bakıyorsa ve gözleri 6 numara bozuk değilse.
50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse

En Güzel Aşk Hikayeleri

Aşk Kapıyı Çaldığında Yüreğimin Devrimi
Bir Bitişin Hikayesi Bir Dostla Aşk
Bir Gün Okurmusun Bu Yazıyı ? Bir İlişkinin Çöküşü
Dönerim Demiştin Düşlerimizde Kaldı Sevdamız
Evliliğin Mutlu Öyküsü Gönderilmeyen Mektup
Hayatımın Tek Gerçek Mucizesi Hayatın Bir Sürprizi
Herkes Bilsin Aşkımı O Hariç Hoşçakal...
Hüzün Adası, Duygu Gemisi İnternet Aşıklarına
Mektupla Gelen Aşk Ö ğrencime Aşığım
Özlemi Arıyorum Şimdi Bir Şansım Daha Var
Yalancı ve Sahtekar Bir Deliye Aşık Oldum
Tabular Yıkılamaz Sensizliğe Son Şarkı
Her şey Telefonla Başladı Gül Soylu Aşk
Hayata ve Aşka Dönüş

KADİR GECESİ - KANDİL KUTLAMA MESAJLARI

Kadir Gecesi dileklerimizi, isteklerimizi Allaha arz etmek için de değerli bir fırsattır. Kadir Gecesi, Allahın rahmet ve bağışlanmasının sağanak halinde yeryüzüne indiği, dileyen her müminin armağanlara garkettiği bir gecedir. Hepimize hayırlı olsun..

Bugün ellerinizi her zamankinden daha çok açın. Avucunuza melekler gül koysun, yüreğiniz coşsun. Kadir geceniz hayırlara vesile olsun.

Kuran-ı Kerim'de Kadir Gecesi için Leyletül kadri hayrun min elfi şehrin yani Kadir Gecesi bin aydan hayırlı bir gecedir diye buyuruluyor. Bu nedenle bu geceyi ihya edelim.. Kadir geceniz hayırlı olsun..

Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla'ya sunacağı ve O'nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Kadir geceniz hayırlı olsun

Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kadir Geceniz mübarek, dualarınız kabul olsun...

Kadir geceniz mübarek olsun. Allah sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı nasip etsin.

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nde, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin.

Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.

O gece boyunca melekler, Rablerinin izniyle ölü canlara hayat taşımak için bölük bölük inerler; her çeşit barış, huzur, saadet ve güven taşırlar... ta şafak sökünceye dek!.. Bu mübarek Kadir Gecesinde Allah dualarınızı kabul etsin.

Allah'ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Kadir Gecesi'nde, bir yıllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz. Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kadir gecesiniz mübarek olsun!

"Kim erdemine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar" (Hadis)

Kadir Gecesi değer gecesidir, Allah tarafından değerli kılınmış bir gecedir. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Bu gece bir ömürden daha hayırlıdır. Ellerin açıldığı, gözlerin dualarla yaşardığı, kalplerin okşandığı Kadir Gecesinde bütün insanların günahlardan uzaklaşıp tövbelerinin kabul edilmesini niyaz ederiz. Allah tüm inananları iman yolundan ayırmasın.

BEŞİKTAŞ MESAJLARI - TEZAHÜRATLARI - BEŞİKTAŞ MARŞLARI

Başın öne eğilmesin aldırma kartal, aldırma. En büyük sen değilmisin aldırma kartal, aldırma kartal aldırma...

Dünyada iki tür taraftar vardır: BJK'li olanlar, BJK'li olduklarının farkına varamayanlar.

Yakışır sana yakışır, sana şampiyonluk yakışır, sen alemde teksin, değişilmezsin, Beşiktaş sen bizim herşeyimizsin!

Gel gündüzle gece olalım. Gel gökyüzünde yıldız olalım seninle, Şampiyonluklara koşalım haydi bastır KaraKartalım

Beşiktaş diyerek sana yüz vurduk, siyahın yanına beyazı koyduk, yıllardan beridir hep senin olduk. Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin.

Bazen hüzün, bazen kader, senin sevgin bir ömre bedel. Beşıktaş sen bizim her şeyimizsin..

Gün doğdu hep uyandık stadlara dayandık.
Besiktaşın uğruna da bayraklara donandık.
Semtimiz erkek semti aşık eder herkesi.
Üzerimde eksilmesin bayrağımın gölgesi.
İste biz kötü günde hep omuz omuzayız.
Övünmek gibi olmasın biz Kara Kartallıyız.

Yıllarca kahrolsak dertten kederden
Bilsekki kellemiz kopar bedenden
Aşkımız harbiden hemde derinden
Asla vazgeçmeyiz Beşiktaş senden

1903'de doldu yürekler, yer siyah gök beyaz şampiyon Beşiktaş!!

Delikanlı adam renkli takım tutmaz. Beşiktaş'ım sen bana babamdan kalan miras değil oğluma olan borcumsun...

Edirne'nin yolları taştan, var mı büyük Beşiktaş'tan

Beşiktaşlıysan öğün, değilsen itaat et

FENERBAHÇE MESAJLARI - TEZAHÜRATLARI - FENERBAHÇE MARŞLARI

Canlar, Yılmazlar, Lefterler geldi,
Cemil, Ziya, Selçuk, Alparslan,
Osman Oğuz, Aykut, Rıdvan, Engin ve niceleri
Bitmez Fener efsaneleri

Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler,
Hala sevilen birer abidedirler
Hiç bir kulüpte olmayan bu dostluk,
Yıllar yılı hep şampiyon olduk

Kalpleri fetheden renkler, yaşa Fenerbahçe
Türk'ün kalbi senle atar, yaşa Fenerbahçe
Mazinde bir tarih yatar, yaşa Fenerbahçe
Ne mutlu seni sevene, yaşa Fenerbahçe

Maç yaparken sahada sarı kanaryalar,
Rakip takıma krampon toplatırlar!
Sıkı dur karşı defans, Fener geliyor,
Şut ve goool ağları deliyor!

Haydi bastır şanlı Fener senin sevgin ömre bedel ne kupalar ne ödüller ne de Cimbomlu geceler bu dünyada tek isteğim var mutlu ol yeter.

Bir sevgi bu anlatılmaz anlatsan da anlaşılmaz. Fenerli olmayan bilmez, bunu hiç bir kitap yazmaz, bu dünyada bir büyük var kabul edilmez!

Bu sene son olmalı, arkası olmamalı söyletme artık fener acı hasret şarkısını.

Ben herkesin içinde tekim, çünkü ben Fenerbahçeliyim

Sensiz hayat bir işkence dilimdesin. Gündüz gece satır satır, hece hece şampiyonsun Fe-ner-bah-çe

Hayatta Fenerbahçe'den başka hiçbir şeyi olmayan ben, hayatta Fenerbahçe'den başka herşeyi olana acırım

Yağmurlarda, çamurlarda,
İstanbul 'da, deplasmanda.
Senin için çektik cefa,
Hakkımız bu mu kanarya?
Bu sene son olmalı, arkası olmamalı. Söyletme artık Fener, acı hasret şarkısını

Fenerbahçe forması tutkulu bir aşık gibidir. Sevdiğini bırakmaz, sevmediğinin de yüzüne bakmaz.

Kanaryasın sen bizim canımız, sarı-lacivert akar kanımız seviyoruz seni canı gönülden kanaryasın sen bizim canımız.

Büyüklük geçmişte gizlidir büyük takım mazisinden bellidir...

Gülersem sevincim, ağlarsam gözyaşım, ölürsem toprağım ol Fenerbahçem

Senin sevginle geldik bu dünyaya konuşmayı öğrendik ilk sözümüz kanarya

Ne okulu bitirmek, ne bir genç kızı sevmek, en büyük dileğimiz seni şampiyon görmek

Sarının yanına lacivert koyduk.
Yıllardır biz senin esirin olduk.
Yağmurlarda çamurlarda yanında oldukkk.
Fenerbahçe sen bizim her şeyimizsin.
Eğlenelim arkadaşlar Fener geliyor.
Kadıköy'de bu gece bayram oluyor.
Şampiyonluk bizimdir alem biliyor.
Kaldırın bayrakları efsane dönüyor.

Sarı lacivert rengin, vazgeçilmez yeminim, sana canım feda Fenerbahçem. Yağmur, çamur demem, her maçına gelirim, yollarına düşerim Fenerbahçem.

Kralınızı eze eze,
İşte getirdin dize,
En büyük Fenerbahçe,
Ne gerek var başka söze.

GALATASARAY MESAJLARI - TEZAHÜRATLARI - GALATASARAY MARŞLARI

Belki bir gün başkaları da Süper Kupayı kazanır, Uefa Kupasını kazanır... Ne dersiniz hoş olmaz mı?

Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray...

Fenerbahçeli misin? Allah başka dert vermesin!

Bir gün herkes Fenerli olacak, geri kalan 364 gün 6 saat ise Galatasaraylı...

Herkes Fenerli doğacak ama bir gün herkes Cimbomlu ölecek...

Dünya sıralamasında 1. Takımlığa kadar yükselen, Uefa ve Süper Kupa Canavarım, Aslanım, Şampiyonum.

Cimbomlu arkadaşlar.. Fenerliler bize müteşekkir... Biz olmasak Avrupa takımlarını seyredemeyecekler...

1905 te doğdu aşkımız,
Sarı kırmızı akar kanımız,
Cimbombom feda olsun sana canımız,
Ölene kadar hep senin yanındayız.

Biz alıştık Avrupa'da kupa görmeye, sıra sende Fenerbahçe. Bulgaristan'da yayla kupası varmış, haydi Fenere de bir alkış.

Avrupa fatihisin Galatasaray...
Türkiye'nin gururusun Galatasaray...
Gökte yıldızsın gönüllerde ay,
Bu senede şampiyonsun Galatasaray..

Cimbombom diyerek sana yüz koyduk,
Sarının yanına kırmızı koyduk,
Yıllardan beridir hep senin olduk,
Cimbombom sen bizim her şeyimizsin.

Cim bom bom'um benim biricik sevgilim,
Söyle senden başka kimim var benim,
Seninle ağlarım seninle gülerim,
Söyle senden başka kimim var benim.

Kıskanma ne olur, Cimbombomlu ol, seninde olur...

Nasıl ki bu milletin tacıdır yıldızla ay, yüksel taa arşa kadar şanlı Galatasaray

Sarıyla kırmızı kalbimizin yıldızı, şampiyon ol Cimbombom, al bizim canımızı...

Fenerli olmak ayıp değil, yeter ki çaktırma..

Ne sinema, ne tiyatro, ne de İstanbul'da bir gece. En büyük eğlence Fenerbahçe.

Dört sene üst üste Şampiyon olduk
Avrupanın kralı olduk
Haydi Bastır, Haydı Bastır
Haydi Bastır Galatasaray

Ne Beşiktaş, ne Fener, ne de Trabzon ! Bu sene sensin Şampiyon !

Cimbombom Cimbombom sensin şampiyon,
Ne Beşiktaş, ne Fener, ne de Trabzon!

Sarısıyla kırmızıyla, alnımızın akıyla. Şampiyon Cim Bom

Şampiyon Cimbombomum ne istersen iste benden, istersen donatalım dört bir yanı bayraklarla, istersen çınlatalım dört bır yanı şarkılarla, istersen eğlenelim davullarla zurnalarla

Cimbombomum sen çok yaşa, canım feda olsun sana
Hiçbir şeye değişilmez, senin sevgin bu dünyada

EVLİLİK YILDÖNÜMÜ MESAJLARI - EVLİLİK KUTLAMA YAZILARI

Evlilik sonsuzluk yolunda ilk adımı atmaktır. Mutluluğunuz daim olsun, sevginiz sonsuza dek sursun!

Ailecek yürekten kutluyoruz. Düğün hediyemizi size sormadan almayalıyım dedik. Neye ihtiyacınız varsa bilelim. Mutluluklar

Bak, sadece nişanlanmışsın, hala kurtuluşun var, etme eyleme yol yakınken... kutlarım ;)

Bu mutlu gününüzde yanınızda olamadığımız için gerçekten çok üzgünüz. Ama düğününüzde kendimizi affetireceğiz. Mutluluklar ve sevgiler...

Hedefi onikiden vurdun, fıstık gibi kızı kaptın. Hadi bakalım elinizi çabuk tutun, yuvanızı bir an önce kurun. Düğün davetiyenizi de bekliyorum. Mutlululuklar...

O büyük gün daha dün gibi; fotoğraflar sarardı ama düğün pastamızın tadı hala damağımda. Nice nice yıllara hep elele...

Yıllar geçse de aşkımız ilk günkü gibi. Yaşattığın ve yaşatacağın tüm mutluluklar için binlerce teşekkürler hayatım.

Yaşamıma kattığın her yeni güzellik için sonsuz teşekkürler. İyi ki evlenmişiz karıcığım...

Bugün, yarın ve sonsuza dek, kendim kadar seni de seviyorum. Evlilik yıldönümümüz kutlu olsun.

Ebedi sevgi yolunda attığınız bu ilk adımda belki yanınızda yokum ama bilin ki tüm kalbim sizinle. Beyaz güvercinler yolluyorum size buralardan, hayatınıza sevgi, mutluluk ve huzur versin diye. Tüm yaşantınız boyunca birlikte en güzel günleri, en neşeli anları ve sevginin doruklarını yaşayın! Birleşen elleriniz ve kalpleriniz birbirinden hıç ayrılmasın. Mutluluklar!

Birlikte gülebilmek, gezebilmek, mutlu olabilmek, şaşkınlıklar ve sevinçler yaşayabilmek için, en önemlisi de birbirinizi hep sevebilmek için bolca "zaman" ınız olmasını diliyorum? Elleriniz ve gözleriniz birbirinden hıç ayrılmasın. Mutluluklar.

Büyük insanlar olmadan büyük işler başarılamaz, daha nice başarıları birlikte kutlamak dileğiyle.

Sabahları güneş neden doğar biliyor musun? Onu umutla ve sevgiyle bekleyenler vardır. Yarın sabah doğacak güneşi sana armağan ediyorum. Senin için doğsün.

Bir bütün olmak için birleşen elleriniz ve kalpleriniz bir daha hiç ayrılmasın ve her zaman sevgi dolu baksın gözleriniz? Hayat boyu birlikte ilerlemeye karar verdiğiniz yolda, güneş hep önünüzde olsun ki gölgeler ardınızda kalsın. Ömür boyu mutluluklar.

ÖZLEM HASRET MESAJLARI - AYRILIK MESAJLARI

Hani insan ağlamak ister, g özlerinden yaş gelmez ! Hani gülmek ister,yürekten gülemez. Hani birini beklersin ama o hiç gelmez! İste o zaman ölmek istersinde ecel gelmez

Gözlerin sular kadar berrak gülüşün bir çocuğunki kadar sıcak bana benden ayrı geçirdiğin her anı anlat... Seni çok özledim.

Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamışmı yaradan, yaprak düşer dalından damla ayrılır bulutlardan seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan..

Biri var uzaklarda haykırıyor, biri var uzaklarda seni özlüyor, biri var uzaklarda seni sensiz yaşamaktan korkuyor, biri var uzaklarda seni çok ama çok seviyor...

Ellerini tutmaktan değil, birgün bırakmaktan korkarım. Acı çekmekten ağlamaktan değil, seni incitmekten korkarım. Seni sevmekten değil ben sensizlikten korkarım.

Beklemek güzeldir dönecekse eğer beklenen.... Özlemek güzeldir özlüyorsa eğer özlenen..

Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin birtanem...

Ben her gece sen uyurken deniz olup vuruyorum sahillere, rüzgar olup esiyorum sessizce, sen uyurken yüreğim geliyor üstünü örtmeye, bensizken üşümeyesin diye

Telefondaki sessiz nefesine, sıcacık gülümsemene, karşımda otururken beni süzmelerine hasret kaldım. İnanki varlığına, arkadaşlığına, dostluğuna muhtacım. Seni İnanılmaz Özledim.

Unutamam ki, beni hiç tanımamışsın, severken unutmak olmaz anlamamışsın, bunca yıl yalanmış aşkı bulamamışsın, yanı başımdaydın oysa çok uzakmışsın.

Kış baharı özler bende seni,toprak suya hasret bende sana, acımasız bir dünya herşeyi yalan, sevgisiz bir hayat mecburuz buna.

Özlem bence ne bir şeye duyulan hasret nede ulu bir arzulayış. O bence içten içe ağlayış yada senden ayrı yasayış...

Şimdi sensizliğin uçurumlarındayım. Girdaplarındayım yalnızlığımın. Yokluğun kaygı... özlemlerindeyim. Yüreğimin seninle olduğu heryerdeyim.

Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin zaman zaman takılırsa uzaklara kulakların ansızın çınlarsa bilki bir yerlerde delice özleniyorsun.

Balıkların sevgisini bilirmisin birbirlerine dokunamazlar ama sevgilerini hep yüreklerinde hissederler bende şimdi sana dokunamıyorum çünkü sen hep yüreğimdesin.

Bir soluk kadar yakın, yıldızlar kadar uzak derler sevgi için, uzanırsın yetişemezsin, yetişirsin dokunamazsın, dokunursun vazgeçemezsin, vazgeçersin ama unutamazsin

Sen seni özleyenlerin özleminden habersiz özlenmektesin sen var ya sen özlenenlerin içinde en çok özlenensin.

Yanlızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yanlızlık bu şehirde seni arayıpta bulamamaktır...

Eğer canın sıkılıyorsa gece her zamankinden karanlık gözüküyorsa gökyüzüne bak ve sabahı düşün inan sabahı bekleyen tek sen olmayacaksın.

Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz... Unutma sevmek daima beraber olmak değildir. Sen yokken bile seni o yürekte yaşatabilmektir..

YENİYIL MESAJLARI - YILBAŞI KUTLAMA TEBRİK MESAJLARI

Mutluluk yağmurları altında şemsiyesiz kalman dileğiyle...Nice mutlu yıllara.

Görüyorum. Bu yıl yaşamında büyük değişikler olacak. Bol bol gezecek, okuyacak, film izleyecek, kendine vakit ayıracaksın. Not: Gönderen patronun, kovuldun.

İşte sonunda buldüm. Neyi mi? Sana gönderebileceğim dostluğumuzun, yeni yılda da devam edeceğini anlatabilecek sıcacık bir yeni yıl mesajını; Mutlu yıllar.

Yeni yılını tüm yüreğimle kutlar daha nice yıllar sağlıkla başarıyla sevdiklerinle birlikte görmeni ve geçirmeni diliyorum... Dün rüya yarın hayaldir... Rüyayı mutlu, hayali umutlu yapan bugündür, gönlün neyin özlemini çekiyorsa yarınlar sana onu getirsin... Yeni yılın kutlu olsun...

Yeni bir yılda yüzünden gülücükler, gönlünden sevgiler eksik olmasın mutlu yıllar.

Çok kazançlı, keyifli, sevgi dolu, başarılı bir yıl olması dileğiyle.

Yeni yıl da umutların gerçek, gerçeklerin mutlulukların sonsuz olsun! İyi Yıllar...

Getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatını dolduracağı bir yıl dileğiyle.

Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle bir yıl daha geçti. Hoş geldin yeni yıl. Mutlu yıllar dostum!

İşte sonunda buldüm! Neyi mi? Sana gönderebileceğim dostluğumuzun, yeni yılda da devam edeceğini anlatabilecek sıcacık bir, yeni yıl mesajını; Mutlu Yıllar!

Yeni yılda hayatı tutabilmek, sevgiyi kaçırmamak, keşke dememek için düşlerini ikiyle çarp bu kez ve onları gerçekleştirecek zamanı ayır kendine. Mutlu Yıllar!

Ho ho ho! Mutlu yıllar! Yepyeni bir yıla sevgiyle, sevenlerinle, sevdiklerinle merhaba de? Noel Baban...

Bulutsuz gökyüzü senin olsun demiştim; ümitlerin solmasın, tükenmesin diye. Yeni yılda hıç ümitsiz kalmaman ve hayallerine kavuşman dileğiyle.. İyi yıllar!

Geleceği oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerinize uygun ve sizi daha da mutlu etmesi dileğiyle. Mutlu Yıllar!

Yaşamınca güzel yıllar, mutlu yarınlar, dostça dostluklar hep senin olsun. Mutlu Yıllar!

Yeni yılda tüm dargınlıkların bitmesi ve barış içinde yaşanması dileğimle...

Baharda gelinciklerin en güzel başlangıçları müjdelemesi gibi yeni yılda da tüm güzelliklerin sizinle olması dileğiyle? Nice mutlu yıllara!

Yeniyılın sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazanç getirmesi dilekleriyle. Neşe dolu yıllar!

Yeni Yıl; Türkiye için umutlu, bereketli, yaşanan tüm olumsuzlukların tersinin yaşanacağı bir yıl olmasını dileriz... Nice Yıllara...

Sevgi bestesinin tınılarını tüm insanların yüreğinde hissedeceği, hüzünlerinizin dostluklarla silineceği, ümitlerinizin hıç bitmeyeceği, sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yılı sevdiklerinizle birlikte geçirmeniz dileğiyle. 2006 yılı size sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazanç getirsin. Neşe dolu bir yıl geçirin.

Şeker gibi tatlı, masal gibi güzel bir yıl diliyorum..

Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmisin hatalarını... Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç... Yeni yılınız kutlu olsun...

Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle tüm dostların yeni yılı kutlu olsun.

Yine yeni bir yıl var kapımızda. 2006 yılına gireceğimiz şu günlerde istediğiniz her şeyin gerçekleşmesi dileğiyle, iyi seneler!

Her Yeni Yil, yeni tazelenen umutların, çoğalan sevgilerin habercisidir. 2006 yılı da böyle olsun ama hep güzel olsun.. Nice Yıllara..

Bitirdiğimiz yılı acılarımızla, sevinçlerimizle geride kalıyor. Umarım Yeni Yıl size daha fazla umut, daha fazla sevinç ve daha fazla mutluluk getirir. Mutlu Seneler...

Yaşamın kaynağı Sevgi ise sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri birileriyle paylaşmaksa, paylaşmak dostluk, dostluk hatırlamaksa eğer hep aklımdasınız! Yeni yılda da dostluğumuzun daha da pekişmesi ve ebedi olması dileğimle daha nice mutlu yıllara!

Mutluluk bankasının sevgi şubesinde, 200_ (Yenı Yıl Tarihi) no'lu hesabınıza, 365 gün daha yatırılmıştır. Mutlu bir şekilde harcamanız dileğiyle.. Mutlu Yıllar

Yine yeni bir yıl var kapımızda. Geleceğinizi oluşturacak her yeni gün bir önceki günden daha güzel, isteklerinize uygun ve sizi mutlu edecek şekilde olsun! İyi Seneler!

Yeni Yılda; Hayatı tutabilmek, Sevgiyi kaçırmamak, Keşke dememek için düşlerini ikiyle çarp bu kez... Ve onları gerçekleştirecek zamanı ayır kendine... Mutlu Yıllar!

Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını... Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç... Yeni yılınız kutlu olsun...

Şeker gibi tatlı, masal gibi güzel bir yıl diliyorum..

Sevgi bestesinin tınılarını tüm insanların yüreğinde hissedeceği, hüzünlerinizin dostluklarla silineceği, ümitlerinizin hiç bitmeyeceği, sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yılı sevdiklerinizle birlikte geçirmeniz dileğiyle. Yeni yıl size sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazanç getirsin! Neşe dolu bir yıl geçirin!

Yeni bir yıla girerken sevgi ve barış diliyorum. Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla... Nice Yıllara!

Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice yıllara!

Yeniyılda da hiç ümitsiz kalmaman ve hayallerine kavuşman dileğimle. İyi ve sağlıklı seneler!

Yeni yıl bizlere kutlu olsun.. Yeni yıl sizlere de kutlu olsun. Sağlık, başarı ve mutluluk dolu olsun.

Yeni yılda, her şeyin gönlünüzce olmasını diler, tüm beklentilerinizin gerçekleşmesini temenni ederim. Mutlu yıllar...

Yeni yılda melekler sihrini göstersin ve bütün neşe ve mutluluklar sana gelsin. Mutlu Yıllar!

Yeni yılın sana neşe ve mutluluk getirmesi dileğiyle... En içten sevgilerimle...

Yeni bir yıla girerken sevgi ve barış diliyorum. Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla... Nice Yıllara!

Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılı kutlu olsun.

Bir yıl daha geçti. Mutluluğunun ömür boyu devam etmesini, yaşantında hıç bir şeyin seni üzmemesini diler ve yeni yılını candan kutlarım.

Bir yılı daha tüketmenin hüznü yerine, bir yıldan daha kurtulmuş olmanın sevincini yaşamayı tercih ediyoruz. Nediyelim, gelen gideni aratmasın! İyi seneler.

Yeni yılın sağlık mutluluk ve başarı dolu geçmesini dilerim. Her günün bir diğerinden daha keyifli geçsin. Yeni yılın kutlu olsun.

Koskoca bir yıl daha devrildi gitti; keyifli ve gülümseme dolu bir yeni yıl dilerim...

Coşkun ama yorgun bir yıl daha geçiyor yaşamdan. Gelecek yılın sevgilerin en güzeli, aşkların en yücesini, mutlulukların en büyüğünü getirmesi dileğiyle iyi yıllar...

Yeni yılın en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması ve yeni yılı tüm dünyaya ümit saçan gülücüklerle karşılamanız dileğiyle...

Bu yıl da bir sevgili bulamazsam eh yani. Kendi turşumu kuracağım.

Bulutsuz gökyüzü senin olsun demiştim; ümitlerin solmasın, tükenmesin diye. Yeni yılda hiç ümitsiz kalmaman ve hayallerine kavuşman dileğiyle.. İyi yıllar

Baharda gelinciklerin en güzel başlangıçları müjdelemesi gibi yeni yılda da tüm güzellikler sizinle olsun? Mutlu ve sağlıklı yıllar!